Fransa’nın başkenti Paris her yıl 30 milyondan fazla turisti ağırlayan; müzeleri, sanat galerileri, ünlü lokantaları ve alışveriş merkezleriyle cazibesini günbegün artıran bir şehir. Herkesin adını sıkça duyduğu Louvre Müzesi, Champs-Elysées (Şanzelize), Notre-Dame Kilisesi ve Eyfel Kulesi’nde dolaşmak yerine alternatif bir deneyim yaşamak isterseniz üst üste dizilmiş 6 milyon kemikten oluşan yeraltı mezarlığını ziyaret edebilirsiniz.
Catacombes fransızca kökenli bir kelime anlamı ise “Yer altı mezarı”…
Catacombes’in hikayesi ise Ortaçağ’a kadar uzanıyor. Ortaçağ’da ölüleri yakma prensibine dayalı Paganizm karşısında Hıristiyanlık üstün gelince ölülerin gömülmesi gerekliliği ortaya çıkar. Yaklaşık 700 yıl devam eden bu süreç milyonlarca ölünün Paris’te açılan mezarlıklara sığmaması sonucunda yönetimi çaresizliğe sevk eder. Hıristiyanlığı yeni kabullerinden dolayı ölülerin defni konusunda yetersiz bir bilgi ve kültür sahibi olan Fransızlar ellerindeki cesetlerle ortalıkta kalıverir.
Paris’in en çarpıcı köşelerinden biri olan bu mezarlık 1785 tarihli bir kararla oluşturulmuş. O zamana kadar şehrin içindeki enfeksiyon hastalıkları ile salgınlara neden olan mezarlıklar, Devlet Konseyi kararıyla ortadan kaldırılmış. Ortaya çıkan kemiklere bir adres aranınca akla 280 km uzunluğudaki bir taş ocağı gelmiş. 15 ay süren kemik taşıma işi, dualar okuyan papazlar eşliğinde, hava kararınca, gözlerden uzakta yapılmış. Paris’in bütün mezarlıklarındaki kemiklerin yeraltı mezarlığına taşınması 1814 yılına kadar sürmüş. Bugün Paris Belediyesi’nin düzenlediği turlarla turistlerin gözdesine dönüşen yeraltı mezarlığı, 20-30 metre derinlikte ve 11 bin metrekarelik alanı kaplıyor.
“Dur. Burası ölümün imparatorluğu” 1700’lerde yaşamış şair Jacques Delille’nin bu satırları ile ziyaretçileri karşılayan mezarlıkta ise, 6 milyon insana ait kemik parçalarının bulunduğu tahmin ediliyor.
Kalp rahatsızlığı olanlara girmeleri tavsiye edilmeyen mezarlığa ulaşmak için 130 basamakla yer altına inerek, dar ve karanlık dehlizlerde 15 dakika boyunca yürümek gerekiyor.
Duvarlarında “ölümün hayatın bir gerçeği olduğuna” dair ünlü şairlerin dizelerinin bulunduğu mezarlıkta, özellikle kafatasları ve uyluk kemiklerinin diziliş şekilleriyle ortaya çıkan bazı sembollerin sırrı ise hala çözülemiyor.
Gezginler