Küresel güçlerin hiçte dikkate almadığı bu iklim sorunu olan küresel ısınma, göller, takımadalar ve mercan resifleri incelendiği zaman gözler önüne seriliyor. Hatta bu değişim uzun yıllar sonucu görülen bir durum da değil, sadece 10-20 senelik bir değişim. İşte bazı örnekler…
San Blas Takımadaları, Panama; 2002 – 2014 Arası
Kuzey Kutbu
Oroville Gölü, Kaliforniya; 2011 – 2014 Arası
Aral Gölü; 1989 – 2014 Arası
Büyük Set Resifi, Avustralya; 2002 – 2014 Arası
Alaska Buzulları; 1880ler – 2005 Arası
Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) tarafından 1800’lü yıllardan beri yürütülen bir çalışma, Alaska ve çevresindeki buzullarla alakalı en net sonuçları veriyor. Aynı bölgeyi seneler içerisinde defalarca fotoğraflayan USGS, dönem içerisinde değişen iklim ve buna bağlı olarak değişen çevre koşullarını gözler önüne seriyor.
Sonuçlar tabi ki dehşet verici. 1800’lü yıllarda Alaska bölgesinde sayısı 150’leri bulan Doğal Buzul Parkı bulunurken, günümüzde bu sayı sadece 25.
Grinnell Buzulu, Montana; 1920 – 2008 Arası
1900’lü yılların başında kendisini göstermeye başlayan Küresel Isınma, 1980’li yıllara gelindiğinde ise artan zararlı gaz salınımı nedeniyle ciddi bir ivme kazandı.
Alaska ise o dönemden beri ciddi anlamda eriyor…
Pedersen Buzulu; 1930 – 2005 Arası
Yapılan çalışmalara göre, eğer küresel ısınma konusunda ciddi önlemler alınmazsa, 2030 senesine gelmeden Montana’daki Buzul Parklarının tamamen yok olması bekleniyor.
Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi Entomolojistlerinden Joe Giersch, yaşanan buzul kayıplarının öncelikle suda yaşayan böcekleri yok edeceğini ve bu durumunda doğal dengenin bozulmasına neden olacağını söylüyor.
Giersch’ e göre buzullar, besin zincirini en tepeden başlayarak en aşağıya kadar etkileyen ciddi etkenlerden birisi. Besin zincirindeki bir denge kaybının da tüm canlıları etkileyeceğini ve sonuçlarının da kaçınılmaz olduğunu özellikle belirtiyor.