Emekli olduktan sonra doğaya kaçıp ekip biçerek mutlu olmayı hayal edenler… Yanılıyor olabiliriz. Eda ve Selçuk şehrin kaosundan kaçarak kendilerini bir anlamda ‘erken emekli’ edenlerden. Onlara göre biraz hayal, biraz da cesaretle beklemeye gerek yok.
Eda Girgin ve Selçuk Aslan şehrin karmaşasından ve sıkıntılarından erken kaçıp kurtulanlardan. Her ikisi de 20’li yaşlarının ortasında. Eda iş güvenliği uzmanı. Gündüzlerini Kırklareli’nde inşaat şantiyelerinde geçiriyor. Geri kalan zamanındaysa ya bahçesinde-tarlasında toprakla uğraşıyor ya da seramik atölyesinde çalışıyor.
Selçuk ise makine mühendisi. Doğaya dönmeye karar verdikten sonra işi gücü bırakmış. Şimdi yürüyüş gruplarına rehberlik yapıyor ve kendi arazisinde çalışıyor.
İkisi de şehir insanı. Bütün hayatları İstanbul’da geçmiş. Önceleri her darlandıklarında kaçıp kendilerini doğaya atmışlar. Bu küçük kaçamaklar ikisinin de hayatını değiştirmiş. Şöyle anlatıyorlar:
“Ne zaman bunalsak şehirden kaçıyorduk. Doğada küçük bir vakit bile bizi kendimize getiriyordu. Kafaları sıfırlayıp yeniden karmaşanın, kargaşanın içine dönüyorduk. Ama bu gidiş gelişlerle birlikte doğayla aramızdaki bağ giderek güçlendi. İş yapmayı, ekip biçmeyi öğrendik. Bunun, özlemini kurduğumuz yaşam biçimi olduğunu fark ettik. ‘Güzel bir hayat yaşamak için illa emekli olmayı beklemek gerekmiyor’ diyerek tası tarağı toplayıp İstanbul’dan kaçtık. Belki bunun için biraz genciz ama biz yaşamın ve zamanın çok kıymetli olduğunun farkındayız. Bunu değerlendirmek için emekli olmayı beklemeye gerek yok. İkinci bir hayatı kimse bize vermeyecek. Biz de mutlu olacağımızı bildiğimiz şekilde yaşamaya çalışıyoruz.”
Üç buçuk yıl önce, Kırklareli sınırları içinde, Karadeniz’in dibinde, Istrancalar eteklerindeki longoz ormanlarının Yündolan Köyü’nde altı dönüm arazi almışlar. Çilekten karpuza, domatesten kabağa birçok şeyi kendi doğal tohumlarıyla yetiştiriyorlar.
İmrenilesi hayatları bununla da sınırlı değil. Balık tutuyorlar, yüzüyorlar, ormanda yürüyüş yapıp bisiklete biniyorlar, kaya tırmanışı yapıyorlar…
Eda Girgin, Trakya’nın son seramik ustasından dersler alıyor ve atölyesinde seramik yapıyor. “Geçen yıl Kırklareli’ne yetecek kadar domates çıktı. Ne yapacağımızı bilmedik” diyen Selçuk ise bir yandan ekip biçerken diğer yandan doğa sporları ile ilgileniyor.
“Biz mutlu eden, doğada yaşamak olduğu kadar tüketen değil üreten insanlar olmak aynı zamanda” diyor ikisi de.
Eda ve Selçuk bu yıl arazilerine kendi evlerini yapmayı planlıyor.
“Evimizi samandan yapacağız çünkü saman evler insan gibi nefes alıyor” diyen Eda her türlü gönüllü desteğine açık olduklarını söylüyor.
Selçuk Aslan’ın ise doğa koruma gönüllülerine daveti var. “Doğada yaşamak sadece onun nimetlerinden yararlanmak demek değil aynı zamanda onu koruyup kollamaktır. Başta longoz ormanlarının korunması, doğanın hakları için çalışacak birçok gönüllüye ihtiyacımız var.” Bu gruba katılmak isteyenler seloaslan@gmail.com adresinden Selçuk Arslan ile iletişime geçebilir.