Kuzey Kutup Dairesi’nin hemen altında, Kuzey Amerikan Plakası ile Avrasya Plakası’nın Atlas Okyanusu’nda karşılaştığı çizgi üzerinde, acayip bir ada: İzlanda
İzlanda’nın yüzde 52’si volkanik çöl, yüzde 12’si buzul, yüzde 11’i soğumuş lav akıntıları ile kaplı. Yüzölçümü 103 bin km2. Devlet olarak dünyanın dördüncü adası. Dokunulmamış vahşi doğa diyarı. Buzul, volkan, krater, kaldera, fiyort, gayzer (kaynaç), uçurum, kaynayan sular, fokurdayan çamurlar, büyük şelale ya da çavlan hepsi mevcut.
Adanın 4970 km’lik kıyı şeridinin büyük bölümü fiyortlarla süslü. Jeolojik yapısını Vatna, Hofs, Lang, Myrdals, Dranga, Snafells buzulları belirliyor. Snafells buzulu bilindiği gibi Jules Verne’nin Arzın Merkezine Seyahat kitabına konu olmuş. 8400 km2’lik bir alanı kaplayan Vatna Buzulu ise Avrupa’nın en büyüğü, Antarktika ve Grönland’den sonra dünyanın üçüncüsü.
Son bin yıldır İzlanda sürekli volkanik patlama yaşıyor. En büyük deprem 1783’de olanı; Laki Volkanı 10 ay boyunca patlamış, nüfusun beşte biri, hayvanların dörtte üçü ölmüş. Son olarak 2000 yılında Hekla Volkanı tekrar patladı. 1996’da da bir buzul içindeki volkan patlaması nedeniyle gelen buzul erimesi ardından büyük sel felaketi yaşandı bu adada.
Ada flora ve fauna ile mineral çeşitliliği açısından çok zengin. 220 tür bitkiye, üçte biri adada yumurtlayan yaklaşık 230 kuş türüne, deniz memelilerine, 9-10 tür balinaya, benekli cinsi dahil foklara, yunuslara sahip. Kuşlar arasında en ilginci, neredeyse adanın maskotu olan puffin’ler. Deniz papağanı diyebileceğimiz bu kuşların yaşamı penguenlerinkini çok anımsatıyor.
Adanın ilk yerleşimleri 874 yılında ortaya çıkmış. 930’da kabile şeflerinin demokratik olarak bir araya gelip tartışacağı meclis (Althingi) oluşturulmuş. İzlandalılar “dünyanın ilk parlamentosu” dedikleri bu meclisle çok övünüyor. Meclisin toplandığı Thingvellir Vadisi’ni UNESCO Dünya Tarih Mirası Listesi’ne almış. Halk 1000 yılında yine meclis kararıyla Hıristiyan olmaya karar vermiş. Ada 1262’den sonra Norveç’e, 1380’den sonra Danimarka’ya bağlanmış. 17 Haziran 1944’de bağımsızlığına kavuşmuş durumda
Adada okuma-yazma oranı yüzde 99. Kişi başına düşen ulusal gelir 38 bin dolar. Ancak bir o kadar da pahalı. Buna rağmen İzlanda nüfusundan fazla yabancı turist çeken tek ülke.
İzlanda’da halk arasında en çok konuşulan konu ruhlar, periler, cinler, gizli, görünmez insanlar, cüceler… Her birinin yaşamında mutlaka bunlardan birini gördüğüne dair bir öykü var. Bunun nedeni birazda eskilere dayanıyor.
Yüzyıllar önce İzlandalılar yanardağlardaki ateşin insan ruhları olduğuna inanırdı. Bugün bile masallarda , cinlerin lavlar arasında gizlenip topraklarını korumaya çalıştıkları anlatılır. Adanın yanardağ kalıntıları, sülfürlü gazlar çıkaran kaynarcalarla dolu kuzeyinde bu masallar daha da korkunç. Bu masallarda Krafla yanardağı cehenneme açılan kapı olarak anlatılır.
İzlanda haziran-temmuz aylarında beyaz geceleri yaşıyor. Hava neredeyse hiç kararmıyor. Ayrıca sonbahar gecelerinde büyülü görüntüler yaratan “kuzey ışığı”nı görmeniz mümkün.
İzlanda yürüyüşseverler için akıl almaz bir coğrafya.
Faruk Pekin