Orman Terapisi

Şehir hayatının insanda stres yarattığı biliniyor. Ormana gidin, ağır ağır yürüyün, tüm duyularınızı açarak havayı soluyun. İşte bu, orman terapisidir.

 

Doğanın iyileştirici bir gücü olduğu gerçeği insanlık tarihi kadar eski bir bilgi olsa da, bu bilginin değerini farketmemiz için önce şehir yaşamının bizi hasta etmesi, sonra da Japonlar’ın Shinrin-Yoku, yani Orman Terapisi kavramını geliştirmeleri gerekiyordu belli ki.

Orman terapisi, Şinto ve Budist şifa pratiklerinden esinlenen ve Japon hükümeti tarafından 1982 yılında tanınmış olan standart bir koruyucu tıp uygulaması. Ormanın ve ağaçların zihinsel ve fiziksel sağlık üzerindeki etkileri, Japonya’da devlet düzeyinde destek görüp yaygınlaşan bir uygulama.

Aslında insanoğlunun ait olduğu ortama, yani doğaya dönmesinin onu iyileştiren etkilerine yapılan bir vurgu bu. Öyle ki, ‘orman tıbbı’ denilen bir alan var ve bilim adamları ormanın insan sağlığı üzerindeki etkilerini fizyolojik araştırmalar yaparak saptıyorlar. Örneğin 2005 ve 2006 yıllarında 260 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, 20 dakika boyunca orman manzarası izleyenlerde stres hormonu olan kortizol düzeyi, şehirde yaşayan insanlara göre %13,4 oranında daha düşük çıkmış. Bu demektir ki hiçbir fizyolojik araştırmaya gerek kalmadan, ormanın manzarası bile stresi azaltan etkilere sahip.

Sakinleştirici etki

Chiba Üniversitesi’nde Çevre Sağlığı Merkezi Direktörü Yoshifumi Miyazaki insanların milyonlarca yıl doğada yaşadıklarını ve zaten doğada yaşamak üzere tasarlandıklarını, bu nedenle şehir hayatının insanda stres yarattığını söylüyor.

Doğaya döndüğümüzde bedenlerimiz adeta fabrika ayarlarına geri dönüyor. Tokyo’daki Nippon Tıp Fakültesi’nden Li Qing, ormanda zaman geçirmenin, ya da Japonların kullandığı tabirle “orman banyosu” nun, alyuvar aktivitesini arttırarak bağışıklık sistemi güçlendirdiğini saptamış. Li bu etkiyi orman havasındaki, bitkilerin ürettiği fitonsit denilen antimiktobiyel bileşiğin veya esansiyel ağaç yağlarının solunmasına bağlıyor.

Ormanda beş duyuya da hitap eden kuş sesleri, serin hava, yeşil renk, çimler ve çiçekler ve kokular insanı sakinleştiren etkilere sahip. Orman terapisi Japonya’da öylesine ciddiye alnmış ki, şimdiden ülke çapında 31 orman ve orman yolu orman terapisi “üssü” ilan edilmiş, bazı şirketler çalışanlarının sağlığı için orman terapisinden yararlanmaya başlamışlar.

Orman terapisi beslenme eğitimi, hidroterapi ve aromaterapi gibi çeşitli uygulamalar da eklenerek, orman terapisi üslerinde insanların hizmetine sunulmaya başlanmış.

Orman terapisinin 10 yararı:
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
* Yüksek tansiyonu dengeliyor
* Stresi azaltıyor
* Kan şekerini düşürüyor
* Morali düzeltiyor
* Konsantrasyonu artırıyor
* Ameliyatlardan ve hastalıklardan sonra iyileşme sürecini hızlandırıyor
* Enerjiyi artırıyor
* Uyku kalitesini artırıyor
* Yaratıcılığı artırıyor

Kışın doğaya çıkma isteği daha az olsa da, bu etkilerin yazın da kışın da aynı olduğunu hatırlatmakta yarar var. Aslında orman yürüyüşü doktorun reçetesine yazacağı bir uygulama olmalı. Sırt ağrısı, depresyon, kanser ya da hangi kronik sorununuz olursa olsun, yapmanız gereken ilk şey kendinizi yeniden bulabilmek için doğaya dönmektir.

Yakınınızda henüz ranta kurban edilmemiş ve düzenli olarak ziyaret edebileceğiniz bir orman bulabilmeniz dileğiyle…

Bu yazı Eylem Yılmaz tarafından BirGün gazetesinde yazılmıştır.

Gezginler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir