Gezginler Kulübü

Dünyamızın en eski canlıları

ABD’li fotoğraf sanatçısı Rachel Sussman ve araştırmacı Hans Ulrich Orbist ve Carl Zimmer, 2004 yılından bu yana dünyanın dört bir tarafında yaşayan en eski canlıları araştırıyor. 2000 yaş ve üstü canlılar üzerinde araştırma yapan grup, Antartika’dan çöllere, yağmur ormanlarından Asya ovalarına, 7 kıtada adlarını duymadığımız hatta fotoğrafını bile hiç görmediğimiz …

Read More »

Bisikletle Dünyayı Gezen İlk Kadın: Annie Londonderry

1800’lerin sonunda dünyanın çevresini bisikletle dolaşmaya girişecek kadar yürekli; giderlerini bisikletine reklam alarak, ufak tefek şeyler satarak karşılayacak kadar “becerikli”; bisikleti rahat kullanabilmek için uzun eteği bırakıp kısa pantolon giyecek, kadın kıyafetlerinde başlayan değişimin öncülerinden olacak kadar özgür ruhlu; yolculuğu ne pahasına olursa olsun tamamlayacak kadar kararlı bir kadının öyküsü… …

Read More »

Hayvan aklı deyip geçmeyin!

Hayvanlar empati besleyebilirler mi? Merhamet duygusuna sahip midirler? Birbirlerine aşık olabilirler mi? Yas tutabilirler mi? Başkalarına özen gösterebilirler mi? Acı hissederler mi? Bilim bu bilgilerin peşinde… Son yıllara kadar hayvanların insanlardakine benzer zihinsel bir yapıya sahip olduğu kabul edilmiyordu. Oysa son yapılan çalışmalara göre hayvanlar da acı çekiyor, empati besleyebiliyor, ölüleri …

Read More »

VICTOR DEME – DJON MAYA

Victor Deme; 1960 yılında Fransa’nın sömürgesi olmaktan kurtulup bağımsızlığına kavuşan Batı Afrika ülkelerinden Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’da 1962 yılında dünyaya gelmiş müzisyen, yeteneklerini, bir griot olan annesinden aldığı söylenir. Erken yaşlarını Fildişi Sahilinde babasının terzi dükkanında çalışarak geçirmiş, sonradan doğduğu yere dönüp hayatını müzikten kazanmaya başlamıştır. Yoksul çocuklar anlamına gelen Djon …

Read More »

Eyvah Hayat Bitiyor Daha Yapacaklarım Var

Yaşam çarkının içinde zihinlerde yaşanan hayatların farkındalıksızlığında bir paniktir gidiyor. An’a doymamış hayatlar haykırıyor. Eyvah hayat bitiyor, oysaki daha yapacaklarım var. Zaman geçtikçe ve biz zaman olgusunun içinde olduğumuzu kabul etsek de, etmesek de geçen senelerin bedenimizde oluşturduğu belirtiler kaçınılmazdır. Bu belirtiler kişiye göre farklılık arz eder ve kendimizle olan ilişkimiz ve …

Read More »

MOLOKANLAR; SÜRGÜN BAHÇESİNİN SOLAN RENKLERİ

Bugün üç milyona yakın nüfusuyla dünyanın dört bir köşesine yayılmış bir halk, Molokanlar. Onlar savaşmayı reddeden, şiddete karşı çıkan, kiliseyi ve ruhban sınıfını kabul etmeyen, barıştan, dostluktan, insanca yaşamdan yana. Tarihin sürgün bahçesi Kafkasya’nın vakitsiz açan çiçekleri; solan en güzel renkleri. Molokanlar ya da Türkiye’de halk arasında bilinen adıyla Malakanlar neredeyse 1600’lü …

Read More »

Dolu dolu yaşamak için yavaşla

Hızlı yaşamak  hepimizi yoruyor. Ama sakinleşmek için tek çare küçük kasabalara yerleşmek değil. Yükselen trend ‘Yavaş Hareketi’ tüketimi azaltıp, daha dingin bir hayat sürmenin kodlarını belirliyor. Basit altın kurallar büyük mucizeler getirebilir! Bizi hızlanmaya zorlayanlar var. Direniyoruz! Ne bayrak kaldıracak, ne de tükeneceğiz. Ofiste ve yollarda yavaşlayacağız. Çevremizdeki tüm insanlar …

Read More »

Kentlerdeki Yeşil Vahalar

Kırla kentin içiçe geçtiği uzun çağlar boyunca kent sakinleri, dinlenmek, oyunlar oynamak ya da eğlenmek için özel alanlar aramadı. Yani kimse ‘doğadan kopmuş’ hissetmiyor, yeşil özlemi de çekmiyordu.  Peki kentin ortasında yeşil alanlara yer ayırmak ilk kimin aklına geldi? Parklar nasıl değişti?  Eski Yunan’da agoralar, Antik Mısır’da Nil Nehri kenarındaki …

Read More »

Gelecekten kartpostallar: İstanbul, 2064

Mimarlık ve tasarım üzerine birçok çalışması olan Gabriele Boretti’nin Venedik Bienali kapsamında hazırladığı bu görseller, İstanbul’un 50 yıl sonra nasıl dev bir absürt kente dönüşebileceğini hayal ediyor. İnşaat çılgınlığının hayal gücünün sınırlarını aşan bir biçimde tahriplere yol açmaya başladığı İstanbul, Boretti’nin konsept tasarımlarıyla günümüzün bu tuhaf gerçekliğini de aşan yeni …

Read More »

Büyük Kentlerin Çoğunda Artık Gökyüzünde Yıldız Yok

Geceyi aldık ve onu mühendislik yöntemlerimizi kullanarak ışığa boğduk. Eğer biz insanlar ay ışığı ve yıldızların altında kendimizi gerçekten rahat hissetseydik, karanlıkta kolaylıkla hareket ederdik ve gece yarısının karanlık dünyası bizim açımızdan da bu gezegende yalnızca gece aktif olan çok sayıda canlı için olduğu kadar görünür olurdu. Oysa bizler, gözleri …

Read More »